- dövmek
- дробить, бить, толочь, ковать
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
dövmek — i, er 1) Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak Harp Divanına vermeden önce, şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem! H. E. Adıvar 2) Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek 3) de Bir şeyi toz durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayık dövmek — yayık yaymak Yayık dövmek, yağ çıkartmak yeni gelinlerin görevi. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek sudan gelinceye kadar dövmek — tkz. adamakıllı dövmek ... uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı? R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
düven sürmek (veya dövmek) — düvenle ekinlerin tanelerini başaklarından çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
davul çalmak (veya dövmek) — 1) davula vurarak ses çıkarmak 2) mec. bir şeyi herkesin haber alabileceği biçimde ortalığa yaymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
havanda su dövmek — boşuna uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
harman dövmek — ekin tanelerini saptan ayırma işini yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
harman dövmek keçinin işi değil — önemli işler herkese yaptırılmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizini (veya dizlerini) dövmek — pişmanlık duymak Ne ettik de kaderimizi İngilizlerle Fransızların kaderine bağladık, diye dizlerini döven ... amatör diplomatlar... Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepesinde havan dövmek — üst katta oturan biri, gürültü yaparak alt kattakini rahatsız etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçı topuklarını dövmek — saçı çok uzun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük